- aşikâr
- [a:şikâ:r]波́ s. 明显的, 显然的, 明确的, 显而易见的, 不可否认的, 确凿的, 明目张胆的: Kazayı yapanın sarhoş olduğu, ters yoldan geldiği gün gibi aşikârdı. 肇事者显然是喝醉了, 而且又是逆行。◇ \aşikâr etmek 表明, 表示, 显示, 说明 \aşikâr olmak 表现, 出现, 显现
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
aşikar — aşikâr belli; açık; apaçık; meydanda olan … Hukuk Sözlüğü
aşikâr — sf., Far. āşikār Açık, apaçık, belli, meydanda olan Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller aşikâr etmek aşikâr olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
âşikâr — (F.) [ رﺎﮑﺵﺁ ] açık, belli, aşikâr. ♦ âşikâr etmek ortaya çıkarmak, belli etmek. ♦ âşikâr olmak ortaya çıkmak, belli olmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
aşikar — <fars.> klas. bax aşkar. Bu aşikar bir mətləbdir; bəyana ehtiyacı yoxdur. C. M.. Birdən birə göründü gözə bir xərabəzar; Görəsən nə qəmli mənzərələr aşikar idi. M. H.. Papaqların bəzisi uzun qovun çeşnisində idi. Bunların sahibinin molla və … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
aşikâr etmek — belli etmek, ortaya çıkarmak, belirginleştirmek Gizlesem de aşikâr etsem de canımsın benim. Şeyh Galip … Çağatay Osmanlı Sözlük
AŞİKÂR(E) — f. Belli, meydanda, açık. Bedihi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
aşikâr olmak — belli olmak, ortaya çıkmak, belirginleşmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ALEN — Aşikâr, apaçık, meydanda olma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BEDİHÎ — Aşikâr, belli ve açık olma. * Ansızın zuhur eden. * Delil ve isbata muhtaç olmayacak derecede açıklık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BEVAH — Aşikâr, meydanda, belli. Herkesin gözleri önünde … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BEYYİN(E) — Aşikâr. Açıklanmış. Gün gibi vâzih delil. * Müteaddit noktaları beyan eden ve açıklayan.* Şâhid. İsbat vasıtası. Kavi bürhan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük